Ellerini kavuşturmus birbirine duruyorlar öylece...
Öfkeli müzikler gelip geçmiş ama ezmemiş hiç...
Aldatılmış gerçekler, ihanetle boğuşan bedenler isyana karalanmış
Herkesle bütün olmuş ama yalnız gibi...
Sanki hiç uyanmayacakmış gibi rüyadan
Gözyaşları yarışırken yağmurla
Ben koşarken caddelerin yoğunluğun da köprünün diğer ucuna
Dengesel tüm kayıpları
İnançsal tüm değerleri bir bir anlatırken gökyüzüne
Hangi sahtelik taş olabilir ayağıma?
Sustukça mı büyüdüm, büyüdüğüm için mi sustum sorunlarıyla...
Yalanların panzehrine, gökte asılı kalmış yıldırımlarla hipnoz oldum bir başıma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
çok farklı bakış açıların var :)