İNTİKAM


Beğenmediğim sonu, siler baştan yazarım.
Twitter: @iremkucukcongar

18 Şubat 2018 Pazar

Tamam iki dakika susun toplarım ben beynimdekileri. İki dakika verin sadece kendimle baş başa kalayım bi anlayayım, anlatayım neler oluyor. Tamam biraz bekleyin konuşurum herkese anlatırım belki o zaman ama itiraf edeyim bi kendime. Bunca acı bunca sıkıntı fiziksel olarak değil ruhsal olarak da gasp edilmiş onlarcası etrafımı dolduruyorken gözlerimi kapatıp kendimle baş başa kalamadım affedin. Kimse çığlık atamayıp olayların yanlış gittiğini anlatamazken hiçbir şeyi umursamayıp saramıyorum geriye, bağıra bağıra savunamıyorum kendimi. Biliyorum ne kadar acıyorlar, biliyorum nasıl da çaresiz ve bir o kadar yabancı hissediyorlar kendilerini dünyaya... Aynaya bakmanın zulüm olması ne demek, geçmişin gölgesinden bile korkup kaçmak ne demek, güvenip yalnız kalmak, yalnız kaldıkça anlatamamak ne demek biliyorum. Anlıyorum. Sonuna gelince dönüp kendine öfkelenmek, özenle sıraladığın o geleceğin varlığından emin olamamak, bugünün bile elinden alınması ve sadece bakmak zorunda kalmak ne demek biliyorum hemde defalarca kez zihninde mutluluğu sahnelere bölüp gece uyumadan önce hep bu sahneleri oynamış bu hayallerle güneşi  doğdurmuşken. Bunca kötülüğün arasında kalmak, belki işitince bile içinin titrediği o olayların gerçek olduğunu bile bile uyumak ne kadar zor biliyorum. Sorunların ardının dolmadığını, dolanların altından hep nasırlaşmış kalpler çıktığını, duaların içindeki umudu hepsini birer birer biliyorum ama bi durun. İki dakika verin bana beynimdekileri duyayım.